Nestle'nin doğal maden suyu sahtekarlığını Fransız devletinin en üst kademede örtbas ettiği ortaya çıktı!

Fransız Senatosu'nun Pazartesi günü açıkladığı rapor, gıda devi Nestle'nin tüketicileri nasıl aldattığını ve Fransız hükümetinin bu büyük sahtekarlığa en üst düzeyde nasıl göz yumduğunu gözler önüne serdi. Dünyaca ünlü Perrier markasının da dahil olduğu birçok doğal mineralli su markasının aslında yasaklanmış yöntemlerle işlemden geçirilerek piyasaya sürüldüğü ve bu durumun bizzat devlet eliyle örtbas edildiği ortaya çıktı. Senato raporu, Nestle Waters'ın şeffaflıktan uzak tutumunun yanı sıra, devletin hem yerel hem de Avrupa otoritelerine ve en önemlisi Fransız halkına karşı sergilediği skandal niteliğindeki gizliliği deşifre etmiş oldu.

Fransız Senatosu'nun 6 ay boyunca 70'ten fazla duruşmayı içeren detaylı soruşturması bu aldatmacanın doğal mineralli sularla ilgili 14 Ekim 2021'deki ilk bakanlıklar arası toplantıda ele alınan kasıtlı bir stratejinin parçası olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum yaşanan bu aldatmacanın yıllardır süregelen bir tezgâh olduğunu ortaya koyuyor! Soruşturma kapsamında Nestle'nin 2020 sonlarında göreve gelen yeni yönetiminin Perrier, Hepar ve Contrex tesislerinde yasaklı ultraviyole ve aktif karbon filtrelerinin kullanıldığını keşfettiği iddia edilse de, şirket hemen ardından soluğu hükümette alarak bu sorunu çözmek için yardım talep etmiş ve yasaklı yöntemlerin yerini alacak mikro filtreleme için onay koparmış görünüyor.

Avrupa Birliği yasaları, doğal mineralli suların özelliklerini değiştirecek herhangi bir dezenfeksiyon veya işleme tabi tutulamayacağını açıkça belirtirken, Fransız yetkililerin bu tüketici dolandırıcılığına karşı hiçbir yasal işlem başlatmadığı ve tam aksine Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ofisinin bile Nestle'nin yıllardır hile yaptığını en az 2022'den beri bildiği iddia ediliyor! Bu skandallar zincirinin araştırılması çerçevesinde oluşan baskılar karşısında Fransa merkezli Nestle Waters firması daha fazla dayanamayarak 2024 yılında nihayet maden sularında yasaklı filtreler ve ultraviyole işlemi kullandığını itiraf etmek zorunda kalmış ve yasadışı su kaynakları kullanımı ve filtreleme nedeniyle yasal işlemden kaçmak için 2 milyon Euro para cezası ödemişti. Şirketin o dönemde bile sularının doğal olduğunu ve yeni filtrelerin hükümet tarafından onaylandığını iddia etmesi ise firmanın bu süreçteki rahatlığını da ortaya koymuştu.

Bu skandal, büyük şirketlerin nasıl pervasızca halk sağlığıyla oynayabildiğini ve devletlerin bu tür sahtekarlıklara nasıl ortak olabildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bakalım dünyanın en bilinen firmalarından biri olan Nestle'nin tüketicinin güvenini böylesine sarsan dev aldatmacasının gerçek sorumluları ne zaman hesap verecek, yoksa bu da birkaç göstermelik cezayla unutturulmaya mı çalışılacak?