Bağırsak sağlığınıza önem verin: Probiyotik ve prebiyotik olarak bilinen yararlı mikroorganizmalarla ilgili bilmeniz gerekenler

Bağırsak sağlığınıza önem verin: Probiyotik ve prebiyotik olarak bilinen yararlı mikroorganizmalarla...
Bilimsel araştırmalarda ve literatürde probiyotikler, belirli miktarda tüketildiğinde konakçı sağlığı üzerinde olumlu etkilere sebep olan mikrobiyal gıda katkıları olarak tanımlanıyor. Yapılan çalışmalarda da probiyotiklerin kullanımının insanların ve hayvanların sağlıklı beslenmesinde ve mikrobiyal enfeksiyonlardan korunmasında güvenli bir yol olduğunu gösteriyor. Probiyotik mikroorganizmaların en önemli grubunu ise laktik asit bakterileri oluşturmaktadır. Bunların içinde Bifidobacterium ve Lactobacillus türleri en yaygın olarak karşılaştığımız probiyotik mikroorganizmalar olarak dikkat çekiyor. Yoğurt, peynir ve kefir gibi probiyotik özelliği olan ürünlerde karşımıza çıkan bu mikroorganizmalar, insan sindirim sisteminde doğal olarak bulunmaktadır. Diğer yandan bu türlere ait bazı probiyotik bakteri çeşitleri insan orijinlidir. İnsan kaynaklı bu bakteriler 19. Yüzyıl sonu ve 20. Yüzyıl başında bebekler ve çocukların dışkılarından izole edilerek üretilmeye başlanmıştır.
Bağırsak sağlığınıza önem verin: Probiyotik ve prebiyotik olarak bilinen yararlı mikroorganizmalarla...
Probiyotiklerle ilgili son yıllarda çok daha geniş çalışmalar, teknolojik ve bilimsel gelişmeler sonrasında çeşitlenmiş ve biyoyararlılığı yüksek son ürünler ortaya çıkmaktadır. Son zamanlarda ülkemizde de çok sayıda probiyotik gıda ürünü ve gıda takviyesi de piyasada yer almaktadır. Genelde eczanelerde satılan gıda takviyelerinin yanında marketlerde de probiyotik içeren çok sayıda gıda ürünü bulunmaktadır. Bu ürünlerde çoğunlukla ithal probiyotikler yer alırken, yerli izolatların kullanıldığı ürünler de son dönemlerde yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu kapsamda AR-GE çalışmaları yapan yerli firmalarımız, coğrafyamızdan elde edilerek izole edilmiş probiyotik mikroorganizmaları ürünlerine aktarmaktadır. Yaşanan coğrafyaya bağlı olarak değişkenlik gösteren beslenme kültürlerinin probiyotiklerin biyoyararlılığı üzerindeki etkisi önemlidir. Bu haliyle yaşanan coğrafyaya adapte olmuş suşların kullanıldığı probiyotiklerden alınan yarar yani biyoyararlılık ise yüksektir. Diğer yandan başka ülkelere ait bakteri türlerinin bizim fizyolojimiz tarafından tanınıp, yararlı hale gelmesi için bazı araştırmalara göre en az 50 yıl ülkemizde kullanılması ve adaptasyon sürecinin tamamlanması gerekmektedir.
Takviye edici gıda ürünleriyle vücuda alınan probiyotiklerin biyoyararlılığı sadece coğrafyayla ilgili değildir. Diğer yandan alınan probiyotikte kullanılan kapsüller de önem taşımaktadır. Bu haliyle enterik kapsül denilen kapsülleme yöntemiyle her bir probiyotik ayrı ayrı kapsüllenmektedir. Örneğin; tek bir kapsül içinde 10 milyar probiyotik bulunmaktadır. Bu probiyotiklerin hepsi ayrı ayrı enkapsüle edilerek, kapsül içine eklenmiştir. Bu haliyle enkapsüle edilmiş probiyotiklerin ağızdan alındığı andan itibaren asıl gitmesi gereken bağırsağa kadar bozulmadan ulaşması, midede sindirilerek biyoyararlılığın düşmemesi adına önemlidir. Özellikel enkapsüle edilmiş probiyotiklerde kayıp minimuma indirilerek probiyotiklerin canlı şekilde bağırsağa kadar ulaşması sağlanıyor. Diğer yandan bitkisel içerikli olan kapsüller sayesinde, sığır jelatini kullanımı ve bu kapsamda ortaya çıkan helallik soruları da cevap bulmuş oluyor.
Bağırsak sağlığınıza önem verin: Probiyotik ve prebiyotik olarak bilinen yararlı mikroorganizmalarla...
Bunun yanında probiyotiklerle birlikte prebiyotiklerin kullanımı da önem arz ediyor. Prebiyotikler, bağırsaktaki yararlı mikroorganizmaları beslemekte, onların çoğalmasını ve aktivitesini olumlu yönde etkilemektedir. Diğer yandan prebiyotikler lactobacillus ve bifidobacterium gibi yararlı mikororganizmalar tarafından kullanılırken, toktik üreten clostridium ve toksijenik E.coli gibi potansiyel zararlı mikroorganizmaların da çoğalmasını engellemektedir. Bu haliyle gıda ürünlerinde en yaygın olarak görülen prebiyotiklerden biri İnülin’dir. Fonksiyonel gıda olarak tanımlanabilecek olan İnülin, hindiba bitkisinden doğal olarak elde edilmektedir. Hindiba kökünde 100 gr’da 41 gr inülin yer almaktayken, ayrıca kara hindiba, çiğ sarımsak, kurutulmuş sarımsak ve pırasa ile enginarda da inülin doğal olarak bulunmaktadır. İnülin özellikle bulunduğu gıda ürünlerinde prebiyotik etki verirken, aynı zamanda ürünün lif oranında da olumlu yönde katkı sağlamaktadır. Sonuç olarak; Probiyotikler genel olarak bağırsak sağlığımız ve dolayısıyla tüm vücudumuz için önem taşıyan mikroorganizmalardır. Probiyotiklerin bağırsaklarımızdaki çeşitliliğini arttırmak, yararlı probiyotiklerin koloni sayısını arttırarak bağırsaklarımızda sağlıklı flora ortamını sağlamak önemlidir. Bu haliyle sağlıklı bir bağırsağa sahip olan kişilerde alerji semptomlarında azalma meydana gelirken, otoimmün sistemi güçlenerek desteklenir. Probiyotikleri bahsettiğimiz gibi yoğurt, kefir ve peynir gibi fermente süt ürünlerinden alabilirken, son dönemde yerli suşlarla üretilen probiyotik gıda takviyelerinden de alma imkanınız bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum yazmak için Gıda Dedektifi mobil uygulamasını indirin
Gönder
Gıda bültenine kaydolun
Gıda gündemi ve ürün incelemeleri ile ilgili tüm güncellemeler e-postanıza gelsin.
footer logo icon
Gıda Dedektifi mobil uygulamasını indirin
Yediğiniz ürünlerin içeriğini keşfedin. Katkı maddelerini inceleyin, sağlıklı seçimler yapın ve etiket okuma rehberinizle bilinçli bir tüketici olun!
En Çok Okunanlar
Popüler Ürün İncelemeleri